Terry GOU ile Henry FORD

Geçmişten günümüze uzanan yönetim anlayışlarının modern örneklerini sergileyen bir kişi aslında Terry Gou. İnanılmaz bir iş kolik. Okuduğumuz makale üzerinden yola çıkarak yapacağımız yorumlarda; kendine ait felsefesi, yönetim anlayışlarına bakış açısı, pazarlamayı ve pazarı iyi okuya bilmesi, verimlilik düşkünlüğü ile aslında, Henry Ford  ve Frederick Taylor tabanını geliştirmiş modern bir yönetici ile karşı karşıya kalıyoruz.


Makalenin ilk sayfalarında dikkat çekilerek yazılmış; Gou’nun felsefesini açıklayan bir cümle pekçok şeyi özetleyecek ve gou hakkında bize ilk izlenimi verecektir; “ Terry Gou asla, iphone maliyetlerini 5 cent daha düşürmenin yollarını düşünmekten vazgeçmez.”

Bu cümle ile gou’nun verimlilik düşkünü olduğunu ve yönetim anlayışını verimlilik üzerine kurduğunu anlayabiliyoruz. Bu Taylorizm’in çıkış noktasını oluşturan bir kavram aynı zamanda.

Gou; devasal fabrikalara, 920bin’leri bulan işçi sayılarına, fabrikalarında üretim bandı mantığı ile yapılan üretim ile aslında yazımızda da basettiği gibi henry ford’un belkide günümüze uyarlanmış hali.

Pek çok benzer noktaları olduğu aşikar. Ford’un Taylor verimlilik prensiplerini fabrikalarında uygulamaya başlaması ve sanayi devrimi içerisinde yeni bir devrim noktası olan üretim bandı, yönetim anlayışında işçilerin zanaatkarlıktan çıkartıp sadece sabit bir iş yapma ve o işte uzmanlaşma mantalitesi ile Gou, Ford’un günümüz örneği.

Ford gibi Gou da insanı ekonomik bir varlık gibi görmüş, sürekli devam eden bir üretim hattının üzerindeki, üretim elemanlarından biri haline gelmiştir çalışanları. Ancak geçmişteki katı anlayalış modernleşmiş bir global toplum anlayışında zaten olamayacağı için geçmişteki Ford’un fabrikaları ile kıyaslanamaz bile.  Ancak son zamanlarda süre gelen 11 işçinin intihar etmesi dikkatleri bir hayli Gou’nun üzerine çekmiş durumda. 920 bin çalışan arasında 11 kişinin intihar etmesi normal karşılanacak bir durum bile olsa genede çalışma ortamı katılığını, zorluğunu ve sosyal hayatı yok etme noktasında bir makineleşme noktasına gelmiş insan noktasını düşünmeden edemiyoruz.

Gou, mükemmel bir pazarlamacı ve tedarik uzamanı aynı zaman mükemmel bir stratejist. Müşteri memnuniyeti onun için herşeyin ötesinde. Karlılığı müşteri memnuniyetinden sonra geleceğini düşünen az sayıda yöneticiden biri olarak nitelendirilebilir. Başarısını azmi ve bu prensibine borçlu olduğunu söylemekte.

Gou, Taylor’ın yönetim prensiplerini bilerek veya bilmeyerek uygulama noktasında inanılmaz bir benzerlik göstermekte. Bunun entemel sebebini ikisinin  de okuyarak değil hayatları ile bu işi öğrenmeleri en büyük ortak noktaları.

Taylor’a göre:

  • “işçiler kendileri değil belirlenen standartlarla iş yapmalıdır. Aynı zamanda işçilerin sürekli verimliliği arttırılmalıdır.”  Gou, bunu fabrikalarında uygulamaktadır. Kendiside bir verimlilik hastasıdır.
  • “Maksimum üretim esas alınmalı ve perfonmasa göre işçiler ödüllendirilmedir.” Gou, bu düşünceyi en iyi uygulayanlardan. Kendine ait olan paradan, başarı sağlamış çalışanlara dağattığı böylece şirketini zarar ugratmayarak şirketini koruduğu için, var olan felsefeyi geliştirmiştir bile denilebilir.

Taylor’un diğer kanunları zaten günümüzde bile hali hazırda her işletme tarafından uygulanan kavramlar. Günümüzdeki en büyük sorunlardan olan (özellikle ülkemizde) verimlilik ve işçilerin psikolojik durumları.

Verimlilik konusunda Gou’nun başarısı aşikar olsada işçi psikoloji konusunda yaptığı çalışmalara ve geliştirilmiş birimlere, fabrikalaranın bir komlex şeklinde dizayn etmesi 11 işçinin intihar etmesine engel olamamış. İlk seferlerde durumun ciddiyetinin farkına varamadığını kendiside ifade ediyor. Ancak genede çok iyi bir yönetici olduğunu burada gösteriyor ve çalışma ofisini intiharların cereyan ettiği fabrikasına taşıyarak durumu yakından incelemek istiyor. Henry Ford’un insanın psikolojik yapısını dikkate almaması sonucu isyanların çıkması, zor şartlara artık insanların dayanamaması fordizmin en temel çöküş sebebi. Fordist bir yaklaşım sergileyen Gou, aslında fordist yaklaşımın bütün hatalarını yok etmeye çalışsada fordizmin temel kuruluş yapısından kaynaklanan sorunlar ilerleyen noktalarda bazı sıkıntılar çıkartabiliyor bu intihar olayları gibi. Fabrikalarının bir komlex haline getirmesi, psikolojik destek hatlarının kurulması, kütüphanelerin, sinemaların alışveriş merkezlerinin farbrikalarında bulunuyor olması, aslında Gou’nun birşeylerin farkında olduğunun göstergesi.

Gene de son bir sorun kalıyor, bukadar büyük devasal yapıların ayakta kalabilmesi seri ve sürekli üretime bağlı, seri ve sürekli üretim ise taleplerin devamlılığa bağlı. Hennry Ford’un yaşadığı kapitalizmin doygunluğu ve tüketimin azalması noktasına Gou’nun ulaşmasına nekadar daha var bilinmez ama, bulunduğu sektör ve piyasa sürekli gelişim ile beraber yeni tüketim ihtiyaçlarını doğuracağı ve bu gelişime en iyi uyumsağlayacak şirketin ise Foxconn olacağı kesin. Buradaki asıl soru ise Gou’nun bukadar azmi ve çalışmasının, verimlilik anlayaşının yanında kendisinin işin başından çekilmesinden sonra şirketin devamlılığını sağlayacak yeni yöneticileri seçebilecek ve kendini devam ettirebilecek kurumsal yönetim anlayışını yerleştirip yerleştiremediği merak konusu.

Emre TONBİL

Ocak 2011

Site Footer